İstanbul’a iki yıl sonra gelen ilk yolcu gemisi, 1 Ekim’de Galataport İstanbul’a demirledi. Bulgaristan Varna’dan gelen SeaDream II gemisi, bir gün sonra tekrar Bulgaristan’ın Burgaz kentine doğru yol alacak. “Ana liman” olarak konumlanan ve Akdeniz çanağından Karadeniz'e kadar geniş bir coğrafyada da kruvaziyer turizmine hareketlilik getirecek Galataport İstanbul, hem şehir hem de ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacak.
ŞEHRİN tarihi limanını dünya standartlarında bir kruvaziyer limanına ve kültür sanat, alışveriş ve gastronomi merkezine dönüştüren, 200 yıldır kapalı olan sahil şeridini yeniden halkın erişimine açan Galataport İstanbul, ilk yolcu gemisini 1 Ekim 2021 Cuma günü karşıladı. Bulgaristan’ın Varna şehrinden gelen SeaDream II adlı geminin 57 yolcusu seyahatlerini eşsiz bir tarihi yarımada manzarası ile karşılandıkları İstanbul’da tamamlayacak. Bir gece Galataport İstanbul’da kalacak gemi, 2 Ekim’de uzun bir aradan sonra Galataport İstanbul’dan gemiye binecek 69 yeni yolcusunu kabul ederek bir sonraki rotasına doğru yola çıkacak.
Kruvaziyer sektöründe, seyahatlerin başlangıç ve bitiş noktası olan limanlar “ana liman” olarak tanımlanıyor. Seyahatine ana limandan başlayıp bitiren kruvaziyer yolcuları, günübirlik gelen transit bir yolcunun 4 katı, şehre diğer yollardan gelen bir turistin ise 8 katı kadar alışveriş ve yeme içme harcamasına ek olarak konaklama ve uçuş harcaması yapıyor. İstanbul ve Türkiye turizmine ve ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacak olan Galataport İstanbul için, SeaDream II gemisi ana liman konumlamasının ilk adımı olma özelliğini de taşıyor.
Karşılama ve ilk gemi plaket töreni yapılacak
Mürettebat dahil toplam 150 yolcusuyla Bulgaristan’a doğru yola çıkmadan önce, 1 Ekim’de SeaDream II gemisinde devlet erkanı, kamu davetlileri ve Galataport İstanbul yöneticilerinin bulunduğu plaket ve karşılama töreni düzenlenecek. Amerika menşeili SeaDream II gemisi 105 metre uzunluğunda ve 110 yolcu kapasitesine sahip. Gemide seyahat eden yolcuların uyrukları ABD, İngiltere ve Kuzey Avrupa’dan oluşuyor.
Özel kapak sistemi devreye girdi
Galataport İstanbul’un beş yıl aradan sonra ilk misafiri olan SeaDream II gemisi, özel kapak sistemi ile dünyanın ilk yer altı terminaline bağlanan limana 1 Ekim sabahı saat 10.00’da yanaştı. 176 kapaktan oluşan bu sistem ile gemi olduğu zamanlarda gümrüklü alan ve güvenlik (ISPS) alanı ayrılarak geçici gümrüklü saha yaratılıyor. Her türlü terminal, bagaj ve pasaport kontrol işlemleri yer altında gerçekleşiyor. Gemi olmadığı zamanlarda ise kapaklar kapanarak rıhtım ile hemzemin hale geliyor ve bu inovasyon sayesinde 200 yıldır erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri oluyor.
Dünyanın ilk yer altı terminalinden geçip İstanbul’u keşfe çıkacaklar
Galataport İstanbul Kruvaziyer Terminali, İstanbul merkezli mimarlık ofisi Autoban tarafından limanın tarihi önemini, çevresindeki Karaköy, Beyoğlu gibi önemli semtlerin kültürel dokusunu yansıtan, Roma ve Bizans dönemlerinde inşa edilmiş olan antik sarnıçların tarihi mimarisi ve karakterinden ilham alan çağdaş bir yaklaşımla tasarlandı. Uzun ve itinalı bir çalışmanın eseri olan terminal, SeaDream II yolcu ve mürettabatının İstanbul deneyiminin başlangıç noktası olacak.
Gemi prosedürü gereği tüm aşıları tamamlanmış olan kruvaziyer yolcuları ve mürettebat, ulusal ve uluslararası resmi makamların belirlediği kurallar çerçevesinde termal kamera ile ateş ölçümü, sosyal mesafe, hijyen uygulamaları, maske kullanımı, aşı uygulanıp uygulanmadığı gibi kontroller yapıldıktan sonra terminale giriş yapabilecek. Yolcular yerin altında inşa edilen 29 bin metrekarelik terminalden geçerek Karaköy’ü ve İstanbul’u keşfetmenin keyfini yaşayacak.
Figen Ayan: Ekonomik ve sosyal açıdan turizme büyük katkı
Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan, projede ağırladıkları bu ilk yolcu gemisiyle ilgili şunları söyledi: “Galataport İstanbul olarak ilk yolcu gemimizi karşılamaktan dolayı çok mutluyuz. Pandeminin yol açtığı erteleme ve iptaller, dünya genelinde aşılanmanın artışıyla ortadan kalkmaya başlıyor. Gemilerimizi daha sık göreceğimiz, farklı ülkelerden, farklı sınıflarda kruvaziyerlerin demirleyeceği bir yıl olacağını ümit ediyoruz. Galataport İstanbul’a gelecek her yolcu ve mürettebat hem ekonomik hem de sosyal anlamda ekonomiye önemli katkı sağlayacak. Her yıl yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusu hedefliyoruz. Her turist ülkesine döndüğünde 4 kişiye Türkiye ziyaretinden söz etse, her sezon milyonlarca insana erişmiş olabiliriz. Kruvaziyer sektörünün bir şehre ekonomik ve sosyal katkısı çok önemli. Kruvaziyer yolcuları şehre diğer yollardan gelen turistlere oranla alıveriş ve yeme içmeye yaklaşık 8 kat daha fazla döviz harcıyor. Tüm bu ekonomik ve turizm tanıtımı açısından getirilerin yanında elbette güncel pandemi risklerinin farkında olarak hareket ediyoruz. Pandeminin getirdiği endişeleri ve riskleri ortadan kaldırmak için ilgili bakanlıkların genelgelerini titizlikle yerine getiriyoruz. Gerekli düzenlemeleri yaptığımız gibi Galataport İstanbul yönetimi olarak hijyen tedbirleri ve kamu sağlığı tedbirlerini en ileri düzeyde alıyoruz.”
Kruvaziyeri İstanbul’a getiren SeaDream Yat Kulübü Güzergahlar ve Destinasyonlar Başkan Yardımcısı Emilio R. Freeman , Galataport İstanbul’a gerçekleştirdikleri bu özel ziyaret hakkında şunları söyledi: “Uzun yıllar eski misafirlerimiz SeaDream’in Türkiye'ye dönmesine olan ilgilerini dile getirdiler. Sonuç olarak, 1 ve 2 Ekim tarihlerinde İstanbul'a yaptığımız 2 günlük ziyaret için tüm SeaDream ekibimiz aylardır çalışıyor. Çok yorucu bir yıl olmasına rağmen, Galataport İstanbul ile ortaklığımıza ve özellikle bu ziyaretin gerçekleşmesine büyük yardımı dokunan Figen Ayan’a teşekkür ediyoruz.”
Galataport İstanbul Hakkında:
Doğuş Grubu’nun Özelleştirme İdaresi tarafından 16 Mayıs 2013’te gerçekleştirilen Salıpazarı Limanı İhalesi’ni 702 milyon USD teklifle kazanmasının ardından, Grup Ocak 2014’te Bilgili Holding’e bağlı BLG Capital ile ortaklık gerçekleştirdi ve bu ortaklıkla alanın geliştirme ve işletmesinden sorumlu Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. kuruldu. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. ile yapılan devir sözleşmesini takiben, Şubat 2014’te liman sahası devralındı ve faaliyetlere başlandı. Şirketin unvanı, Şubat 2018 itibariyle Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. olarak değiştirildi.
Galataport İstanbul, 1,7 milyar dolarlık yatırım tutarı ile Boğaz kenarında 1,2 km sahil şeridini kapsayan, dünyanın en önemli projeleri arasında yer alıyor. Galataport İstanbul engelli dostu ve düşük katlı yapıları, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi, alternatif ulaşım olanakları gibi birçok özelliği ile öne çıkıyor. Misafirlerine “nefes alan”, sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, alışveriş, yeme içme ve çalışma deneyimi sunuyor.
Şimdiden dünyadaki benzer projeler için bir ilham kaynağı haline gelen Galataport İstanbul, dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemi ile yerin altında kurgulanan 29.000 m2’lik terminale ev sahipliği yapıyor. Bu inovasyon sayesinde yaklaşık 200 yıldır erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri oluyor.
Galataport İstanbul tescilli binaların restorasyonu ile de İstanbul'un çok değerli tarihi binaları şehre geri kazandırılıyor. Rıhtımın en eski binası olan Paket Postanesi, özel arduvaz çatıları ve cepheleri ile projenin simgelerinden biri. Projede yer alan diğer üç tescilli bina; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binaları da restore edilerek The Peninsula İstanbul oteline ev sahipliği yapacak. Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının bir halkası olan otel, 177 odası ile tarihi yarımadanın tam karşısında yer alıyor.
Sahasında barındırdığı İstanbul Modern ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile sanatın Türkiye’deki en iyi örneklerine ev sahipliği yaparak şehrin kültür sanat alanındaki yeni buluşma noktası olacak Galataport İstanbul, yıl boyunca pek çok kültür sanat ve tasarım etkinliğine ev sahipliği yapacak. Proje kapsamında peyzaj düzenlemesi hayata geçirilen tarihi Tophane Meydanı da İstanbul’un ilk müze meydanı olacak. Bu meydanın merkezinde yer alan ve tarihi 1848’e ulaşan Tophane Saat Kulesi, çok özel bir teknikle yerinde kaldırılarak restore edildi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.